24 Tem 2010

Çok mu fazla?

Ya hep bir şeyler istiyorum ortaokuldan beri, hala da istemeye devam ediyorum. Artık bir şeyleri hak ettiğimi de düşünüyorum işin garibi.

İsteklerimi yazıyorum aha buraya, gerçekleştikçe yanına bir tik atarım artık :)

Söz veriyorum..

..dışarıda çok sarhoş olmayacağıma,
düşünmeden karar vermeyeceğime,
kararlarımın arkasında duracağıma,
bana değer vermeyen insanların suçlamalarına aldırmayacağıma,
sevdiğimi her fırsatta söyleyeceğime,
hedefim için çalışacağıma,
isteklerim için biriktireceğime,
hak ettiklerim için savaşacağıma,
savaştan sonra ganimetleri toplayacağıma,
her tür müziği dinleyeceğime,
insanları anlamak için çabalayacağıma,
her sabah kapıdaki adama gülümseyeceğime,
her sabah evdekilere "Günaydın" diyeceğime,
ırk ayrımı yapmayacağıma,
din ayrımı yapmayacağıma,
karşılıksız iyilik yapacağıma,
umudu gülümsememde yaşatacağıma

Söz veriyorum...

21 Tem 2010

Ufak tefek bişiler..

  1. Otobüste gece yolculuğu yaparken size hiç oluyor mu bilmiyorum. Geceleyin boş olan yollarda otobüs şoförünün kendini F1 pilotu falan sandığını düşünüyorum ben. Yolda oyuncak ayıcığıma sarılmış mışıl mışıl uyurken birden irkilip uyanıyorum ve gözlerimi açmadan nasıl hızlı gittiğimizi hissediyorum. Sonra başlıyorum dua etmeye, en ufak bir hakimiyet sorununda o hızla bir yerlere gömüleceğiz bir gün korkusuyla yaşamak ne zor bilir misiniz? 
  2. Gece yolculuğunda bebekli ailelere sinir olurum. Hele ki bebek yol boyunca ağlayıp durursa. Avazı çıktığınca bağıran, otobüsün sessizliğinde sesi yankılanan o küçük canavarlar. Mp3ün kulaklıklarını kulaklarımın dibine kadar gömsem de, sesini sonuna kadar açsam da kesilmeyen o ses. Kıl oluyorum abi!
  3. Otobüs ve bebek demişken, bilen bilir İzmir’den Gebze’ye giderken Susurluk’ta mola verilir. Molanın amacı ihtiyaçları gidermektir. Araçta küçük canavar bebek ve onun annesi gayet normal bir şekilde canavarın bezini değiştirirken ortalığa yayılan kokuyu duymak ve akabinde benim “Bunun yeri burası mı?” şeklindeki çıkışımı görmek istemezdiniz eminim.

'Son' korkusu

Hani bazen evden çıkarken son bir kez bakarsınız etrafa, nedensiz bir bakış, her şeyin yerli yerinde olup olmadığını kontrol eder gibi. Aslında bilinç altımızda yatan “son” korkusundandır bu. Hiç düşündünüz mü? Evden çıkarken “son bir kez” bakarsınız. Bir daha dönememek, burayı bir daha görememektir aslında bilincinizin çok derinlerinde saklı olan düşünce.
Aynı “son” korkusu yola çıkarken de sarar insanın zihnini. Son bir kez sarılırsınız sevdiklerinize. Son bir kez el sallarsınız otobüsünüz çoktan kalkmışken. Telefonunuza son bir kez bakar, sonra cebinize koyarsınız. Ve yola çıktıktan sonra aklınıza gelen ilk düşünceler gittiğinizde ne yapacağınızla değil, ardınızda bıraktıklarınızla ilgilidir. Belki güzel bir tatil, belki kötü anılarla dolu bir hafta sonu. En sonunda yine de yüzünüzde belli belirsiz bir gülümsemeyle iç çekersiniz. Sonra gözlerinizi yola çevirir gideceğiniz yere odaklanırsınız bu kez.

Yaşam ne garip şey...

...Karşı cinsten iki kişi var ki sen onlara anne ve baba diyeceksin (ne fark ederdi sanki birine bija birine ciba desek) birbirlerine sevgi dedikleri  bir şey ile bağlı oldukları kararını vermişler ve benim doğanın kanunu olarak gördüğüm ama taze evli çiftlerimizin  bir sürü değişik pozisyonla renklendirdikleri en fazla yarım saatlik bir olayla seni meydana getirmek istemişler. Aslında git bak ormana falan çok hayvani bir olayın insancıl hale getirilmesi bu seks denen şey. Sevsen de sevmesen de yapmak zorundasın örneğin. Neden? Türün devamı için. Bak kelaynaklar toplanıp sevişmeme kararı almış, sonuç ortada. Şimdi oradan kalkıp da  “E ama abi neden sevişmeyelim ki, sevişmek güzel şey” diyen birileri var ben görüyorum. Diyemeseler de akıllarından geçiyor, gözlerinden belli. E abi sevişmek güzel olur tabii. Paylaşılan bir şeyler var.Neyse konuyu sapıtmayalım. Biz neden varız?

20 Tem 2010

Eğer uslu birer çocuk olursanız..

...siz de Cem Yılmaz olabilirsiniz. 

Bu sözüm Twitter'da sağa sola Cem Yılmaz'lık yapan insanlara. Komikliği anlarım, komik olmayı seven insanı anlarım, komik olmayı seven insanı seven insanı da anlarım. Ama yaptığı komikliklerden sonra "ben en süperim" tribine girenler var aramızda, hoşt!

Merhaba Günlük;

Ne şirin şeysin ne güzel şeysin. Bundan sonra benim yoldaşım sensin. (aha da başlar başlamaz şairane bir giriş oldu bile bak ilham perim geldi)
Ara sıra kafama takılan abidik gubidik şeyleri, sinirlendiğim küfretmek istediğim olayları, yazdıklarımı çizdiklerimi bestelediklerimi... Kısacası her şeyimi burada paylaşacağım bundan sonra.
Neden mi?
Bana sinir olanlar falan beni daha rahat bulabilsin diye,
özlemdirgin.com'un yerini tutacak geçici bir siteye ihtiyacım var diye,
Canım sıkılıyor bir şeyler yazayım da hemen yayınlayayım diye falan filan.

Eğer sen hazırsan tertemiz sayfalarını tek tek karalamama,
Ben de hazırım günlük!


Mavi